DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacangrubun oluşumu ve parti birleşme çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Halk TV'de İsmail Küçükkaya'ya konuk olan Babacan, Meclis'te grup oluşturmaya çalıştıklarını ve Gelecek Partisi ile görüşeceklerini duyurdu.
Babacan, bu müzakereler sonucunda Meclis'te bir grup veya partinin birleşmesinin mümkün olabileceğini söyledi. Babacan, merkez sağda bile kendisini arayanların olduğunu belirtti “Biz biriz” aramayı yaptı.
Canlı yayında ekonomiye de değinen Babacan, Türkiye'nin gelirlerinin faizlere gittiğini, bunun nedeninin de AKP iktidarının politikaları olduğunu söyledi.
SIFIRLARINDAN EN AZ BİRİ EKLENMİŞTİR
Yüksek enflasyona ilişkin Ali Babacan şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı 7-8 yıldır bunu konuşuyor. Enflasyonu kendi elleriyle patlattı, 'Ben ekonomistim, benim alanım ekonomi' dedi. İnatla yanlış tezlerine dayanarak talimat verdi, Ülkede o kadar yüksek bir enflasyon yaşanıyor ki, Sayın Erdoğan'ın yaptığının kötü yönetim olduğunu çok net söylüyorum.
“YERLİ VE MİLLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEREK KAPATTI”
Erdoğan'a, “Yerli ve milli konseptiyle bütün kaçakları gizledi” diyerek tepki gösteren Babacan, güvenin olmadığı yerde ekonominin düzelmeyeceğini söyledi.
Babacan, Türkiye'de kimsenin Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine inanmadığını belirterek, “Rakamları güvenilir olmayan bir ülkenin ekonomisine nasıl güvenebilirsiniz? Sistem değişti, teşvik dönemi bitti. Bir kişi yüzünden döviz patladı.” dedi.
MEHMET ŞİMŞEK'E ÇAĞRI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslenen Babacan, şunları söyledi:
“Şeffaflık olunca hile yapamazsınız. Şimşek'e dönüyorum. Kamu ihale kanunu neden değişmiyor? Asıl tasarruf orada. AB kamu ihale kanununu neden Türkiye'ye getirmiyoruz? Acaba gelir mi? Şimşek'in gücü yetmiyor, izin vermiyorlar.”
“MERKEZ SAĞDA ARAYANLARIN ADRESİ DEVA”
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
*Grup oluşturma hedefimiz ve çabamız var. Ancak bunun da görülmesi gerekiyor. Türkiye'deki toplumsal dinamiklere baktığımızda son seçimlerden sonra giderek yoğunlaşan hareketler yaşanıyor. Birincisi, bir zamanlar AK Parti'yi seven ve destekleyen, ancak artık Erdoğan'dan ve AK Parti'den memnun olmayan milyonlarca dindar ve muhafazakar vatandaşımız var. Bir diğer önemli dinamik de, merhum Menderes ve Özal dönemlerini sevgiyle anan, o günlerdeki gibi merkez sağda yeni bir hareket olur mu diye onları takip eden milyonlarca vatandaşımız olması.
* Bir kez daha Türkiye'deki mevcut siyasi düzeni reddeden, yepyeni arayışlar içinde olan milyonlarca gencimiz var. Hem AK Parti'den memnun olmayan milyonlarca dindar vatandaş için hem de Menderes ve Özal döneminin sonunu sevgiyle hatırlayan ve arayış içinde olan seçmenlerimiz ve gençlerimiz için DEVA Partisi'nin önümüzdeki dönem için doğru istikamet olduğunu her zaman söylüyoruz. merkez sağdan.
“Çağrı trafiğimiz var”
* Şu anda Türkiye'de çok sayıda siyasi partinin olduğunu da biliyoruz. Bütün bu çabaların birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğini her zaman görüyoruz. Hem Meclis'te yoğun iş birliği yaparak, hem de siyasi partilerle çalışarak yeni ve güçlü bir alternatifi hep birlikte yaratmanın yararlı olacağına inanıyoruz. Mesela birleşme anında Gelecek Partisi ile bir toplantı trafiğimiz var. Ya da birleşme olabilir, grup oluşabilir ama bu grubun orada kalmaması lazım. Meclis dışındaki siyasi partilerden arkadaşların da dahil olduğu, yeni ve çok daha güçlü bir grup oluşur mu, onu görmeye çalışıyoruz.
“HEPİMİZ BİRİZ”
* Farklı yerlerde merkez sağı arayanlar var; Onlarla da iletişim halindeyiz. Buradan sesleniyorum. Bu ülkeyi seven, bu ülkenin değerlerine bağlı, Cumhuriyetimizin değerlerine inanan insanların daha yakın ve bir arada olması gerekiyor. Artık Türkiye için birlik ve beraberliğin zamanıdır. Diyorum ki: bir olalım, birlikte olalım. Bu ülkenin sorunlarını hem siyasi olarak hem de Meclis'te daha büyük bir birlik içinde çözmeye kendimizi adayalım.
* DEVA Partisi olarak kadromuzla çalışmaya hazırız. Binlerce makaleyle her şeyi çözmeye hazırız. Ancak bunların hayata geçirilmesi, vatandaşlarımızın bizi ikna etmesi, sevmesi, desteklemesi son derece önemli. Bu nedenle Türkiye'nin bu dönemde daha geniş bir işbirliğine önemli bir ihtiyaç duyduğuna inanıyor ve bunun için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.